Son dönemde Türkiye’nin 6 farklı ilinde yaşanan escort dolandırıcılığı olayları, hem mağdurlar hem de hukuk sistemimizi derinden sarstı. Dolandırıcıların, sosyal medyada oluşturdukları sahte profillerle, binlerce insanı mağdur ettiği ve toplamda 12 milyon liralık vurgun gerçekleştirdiği kaydedildi. Sosyal medyanın yaygınlaşmasıyla birlikte artan dolandırıcılık yöntemleri, farklı profil görüntüleri ve yanıltıcı iletişimlerle insanları tuzağa çekmeye devam ediyor. Bu durum, toplumda güven duygusunu zedelerken, dikkatli olunması gerektiğinin altını çiziyor.
Bu dolandırıcılık skandalı, 2023 yılında başlamış olup, Türkiye’nin büyük şehirlerinden biri olan İstanbul merkezli hareket eden çetelerin, Adana, İzmir, Ankara, Bursa ve Kocaeli gibi şehirlerde de faaliyet gösterdiği tespit edildi. Dolandırıcıların yöntemleri oldukça zekiceydi. Sosyal medya platformlarında oluşturdukları sahte hesaplar üzerinden, genellikle genç kadın profilleri kullanarak dikkat çekiyor, ardından müşterilerle kişisel iletişime geçiyorlardı. Müşterilere sunulan hizmetin 'özel' olduğu vurgusuyla birlikte uygun fiyatlarla ilgi çekiyorlardı.
İlk aşamada dolandırıcılar, potansiyel müşterilerine yönlendirdikleri sahte web siteleri aracılığıyla aldatıcı olarak belirtilen hizmetleri sunuyorlardı. Müşterilere ödemeleri önceden yapmaları gerektiği belirtiliyor ve güvenlerini kazanmak amacıyla sahte hesaplardan olumlu yorumlar yapılıyordu. Güven sağlandıktan sonra, dolandırıcılar, ödemelerin yapıldığı tarih itibarıyla müşterileri arayıp, "herhangi bir aksaklık" olduğunu, hizmetin gerçekleşmeyeceğini belirtiyor ve hayatlarının tamamen dramatik bir çehreye büründüğüne dair korku ve endişe yaratıyorlardı. Sonrasında, paraların iade edileceği yönünde sözler veriliyordu; ancak böylelikle dolandırıcılık süreci daha da derinleşiyordu.
Polis, bu dolandırıcılık faaliyetlerini tespit ettikten sonra, özel bir ekip kurarak soruşturma başlattı. Yapılan operasyonlar sonucunda birçok şüpheli gözaltına alındı, arama ve el koyma işlemleri gerçekleştirildi. Toplamda 40'dan fazla kişi, dolandırıcılık suçlamasıyla tutuklandı. Yetkililer, dolandırıcılığın organize bir yapı tarafından yürütüldüğünden şüpheleniyor. Bu skandal, internet üzerinden yapılan alışverişlerde daha fazla dikkatli olunması gerektiğini bir kez daha gözler önüne serdi.
Ayrıca, dolandırıcılık kurbanlarının, yaşadıkları kayıpların yanı sıra, ruhsal durumda da büyük bir yıpranma yaşadıkları belirlendi. Maddi kayıpların yanı sıra birçok kişi başta utanç ve pişmanlık gibi duygularla boğuşuyor. Uzmanlar, maalesef bu tür dolandırıcılıkların önlenebilmesi için hukuki yaptırımların artırılması, sosyal medyada kullanıcıların daha dikkatli olmaları ve dolandırıcılara karşı derin bir farkındalığın oluşturulması gerektiğini vurguladı.
Bu olay, toplumun dijitalleşmenin getirdiği riskler karşısında ne kadar savunmasız olduğunun acı bir örneği oldu. Üretken olması beklenen sosyal medya platformları, bazen sahtekarların yuvası haline dönebilir. Bu durumun önüne geçebilmek için bireylerin, kendilerini korumak amacıyla daha bilinçli ve temkinli davranmaları gerektiği konusunda farkındalık oluşturulması oldukça önemlidir. Son olarak, mağdurların yaşadıkları süreçte desteklenmesi, bu tür durumların bir daha yaşanmaması adına kritik bir öneme sahip. Gelişmelerin takip edilmesi ve gerekli adımların atılması, hem bireylerin güvenliği hem de toplum genelinde güven duygusunun yeniden tesis edilmesi açısından önem taşıyor.