Trajik bir kaza sonucunda yüzde 98 engelli kalan Dilara’nın durumu, sadece onun değil, ailesinin de hayatını köklü bir şekilde değiştirdi. Olayın üzerinden geçen zaman, yaraların bir nebze kapanmasını sağlarken, mahkemenin verdiği ceza ise aileyi adeta perişan etti. Dilara'nın ailesi, şoförün aldığı cezanın yetersiz olduğunu dile getirerek, “Bu ceza bizi üzdü, perişanız” ifadelerini kullandı.
Dilara’nın hayatına mal olan kaza, 2022 yılının Eylül ayında meydana geldi. Bir trafik kuralları ihlali sonrasında meydana gelen bu talihsiz olayda, dikkatsiz bir sürücü, genç kızı çarparak ağır yaralanmasına neden oldu. Çarpmanın etkisiyle Dilara, ciddi beyin travması yaşadı ve hastaneye kaldırıldığında hemen cerrahi müdahaleye alındı. Maalesef genç kız, yaşadığı yaralanmalar nedeniyle yüzde 98 engelli olarak hayatına devam etmek zorunda kaldı. Kazanın ardından aile, hem fiziksel hem de duygusal olarak büyük bir travma yaşadı.
Mahkeme süreci, olayın ardından uzun bir süre devam etti. Ailenin avukatı, kazanın gerçekleştiği anın belgelerini topladı ve şoförün sorumluluğu hakkında güçlü deliller sundu. Ancak mahkeme, sanığın kafasındaki yükü hafifletecek kararlar alarak, verilen cezanın düşük olmasıyla aileyi derin bir üzüntüye sevk etti. Şoför, hapis cezasına çarptırıldı fakat cezanın süresi, Dilara'nın yaşadığı ağır kayıpların yanında oldukça az kaldı. Aile, adaletin yerini bulmadığını düşündüklerini vurgulayarak, bu kararın sadece kendi çocukları için değil, benzer durumdaki diğer aileler için de bir emsal teşkil etmemesi gerektiğini ifade etti.
Dilara’nın ailesi, mahkeme sürecinin ardından sosyal medya üzerinden destek ve dayanışma çağrısında bulundu. “Bu tür kazaların cezasız kalmaması gerekiyor,” diyen aile, diğer mağdurlara seslenerek, “Kimse bizim yaşadığımız acıyı yaşamasın” şeklinde bir mesaj yayımladı. Yaşanan bu olay, trafikteki dikkatsizliğin ve sorumsuzluğun sonuçlarının ne kadar ağır olabileceğinin bir örneği olarak hafızalarda yer edecek.
Ailenin yaşadığı zorluklar, kazadan sonra devam etti. Dilara’nın fiziksel tedavi süreci, psikolojik destekle de birleşince maddi açıdan büyük yükler getirdi. Gözyaşları içinde kalan aile, “Kızımızın hayatı artık eski gibi olmayacak, ama en azından adaletin yerini bulmasını istiyoruz” diyerek dile getirdikleri duygularla başkalarına da seslenmekte kararlı. Onlar için artık her şey sadece Dilara’nın sağlığı ve geleceğiyle ilgili. Aile, kazadan sonra hayatları değiştiği için toplumun dikkatini çekmek üzere çeşitli kampanyalar başlattı.
Sonuç olarak, bu trajik kazanın ardından verilen ceza, ailenin yaşadığı derin acıyı hafifletmeye yetmedi. Dilara'nın ve ailesinin hikayesi, trafik güvenliği konusunun ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Gözler, şimdi bu tür olayların önüne geçmek için atılacak adımlara çevrildi. Trafikte sorumsuz davranışların sonuçları ağır olabileceği konusunu vurgulamak adına daha dikkatli olmamız gerektiği unutulmamalıdır. Dilara ve ailesi gibi başka mağduriyetlerin yaşanmaması için tüm sürücülerin kurallara uyması ve dikkatli olması hayati önem taşımaktadır.