24 yaşındaki Erdinç, Down sendromlu bir genç olarak hayatta büyük engellerle karşılaşmasına rağmen, müziğe olan tutkusuyla dikkatleri üzerine çekiyor. Erdinç’in en büyük hayali, müzik kariyerini geliştirip dünyaya duygu dolu eserler sunmak. Genç yaşına rağmen yaşamış olduğu zorlukları ve başarmış olduğu hedefleri dinleyenlerin kalplerinde iz bırakıyor.
Erdinç’in müzikle tanışması, ailesinin onu teşvik etmesiyle başlamış. Küçük yaşlardan itibaren şarkı söyleme yeteneğiyle fark edilen Erdinç, evde düzenlenen etkinliklerde ailesinin gözbebeği olmuş. Onun içten ve samimi tavırları, şarkı söylerkenki coşkusu dinleyenleri mest ediyor. Müzik, sadece bir eğlence aracı değil, aynı zamanda onun kendini ifade etme biçimi haline gelmiş. Erdinç, gün içerisinde sıkça yaptığı stüdyo çalışmalarıyla sadece yeteneğini geliştirmekle kalmıyor, aynı zamanda psikolojik olarak da kendine bir alan oluşturmuş oluyor.
Erdinç, şarkı söylerken hissettiği mutluluğu şu sözlerle dile getiriyor: “Müzik benim için hayattaki her şey. Şarkı söylediğimde kendimi özgür hissediyorum ve duygularımı ifade edebiliyorum.” Bu tutkusu, müzik kariyerine atılmak için öğrendiklerini uyguladığı sosyal medya platformlarında da geniş bir kitleye ulaşmasını sağlıyor. Kendi şarkılarını yazmak ve çeşitli melodiler üzerinde çalışmak için çaba göstermesi, onu yalnızca bir sanatçı değil aynı zamanda bir hayalperest de yapıyor.
Down sendromlu bireylerin toplumsal yaşamda daha fazla yer alması gerektiğini vurgulayan Erdinç, bu konuda farkındalık yaratma arayışında. Müzik aracılığıyla topluma pozitif mesajlar vermek ve insanların yüreklerine dokunmak istiyor. Gelecekteki hayalinden bahsederken, “Ben de dünyaca ünlü sanatçılar gibi sahnelerde olmak istiyorum. Onların şarkılarını dinlerken hep hayal ediyordum. Hayalim gerçek olursa belki benim hikayem de birilerinin ilham kaynağı olur,” diyerek duygularını aktarıyor.
Bu bağlamda, sosyal medya kanallarında yaptığı paylaşımlarla topluma kendi hikayesini ve yaşamda karşılaştığı zorlukları aktarırken, aynı zamanda Down sendromlu bireylerin potansiyellerini sergileyebileceğine de dikkat çekiyor. Erdinç’in hikayesi, izleyicilere ve dinleyicilere sadece bir başarı öyküsü sunmanın ötesinde, bir seçenek ve ilham kaynağı olma niteliği taşımakta.
Son olarak, Erdinç’in en büyük hayalini gerçekleştirmesine destek olmak için hayranları ve gönüllülerin oluşturduğu bir kampanya da başlatıldı. Bu kampanya, onun müzik kariyerine atılmasını sağlamak ve hayallerini gerçekleştirmesi için gerekli olan kaynakları temin etmeyi amaçlıyor. Erdinç, bu desteğin sağlanmasının kendisine güç veren bir motivasyon kaynağı olacağını belirtiyor. Hayallerinin peşinden koşmayı hiç bırakmayan bu genç sanatçının müziğiyle dolu bir geleceği olacağına inanılıyor.
Erdinç’in hikayesi, yalnızca bir hayal değil, aynı zamanda bilinçli bir farkındalık yaratma çabası. Down sendromlu bireylerin becerilerinin, düşüncelerinin ve hislerinin dışa vurulmasının yollarını açabilmek adına, Erdinç en büyük rol modeli olarak karşımıza çıkıyor. Müzik yolculuğu, hayatının her alanında bir başarı hikayesi yazıyor ve herkesin kalbine dokunmaya devam ediyor.