Erzincan'da meydana gelen son depremler, Türkiye'deki deprem riski konusunda endişeleri yeniden gündeme getirdi. Ülkemizin deprem kuşağında yer aldığı gerçeği, uzmanların dikkatini sık sık bu alana yönlendiriyor. Kısa süre önce yaşanan Erzincan depremi gibi afetler, vatandaşları olduğu kadar, uzmanları da derin bir araştırma ve değerlendirme sürecine sokuyor. Deprem bilimci Naci Görür, bu durumu ele alarak önemli açıklamalarda bulundu. Gelin, Görür'ün deprem sonrasında yaptığı değerlendirmelere ve önerilerine birlikte bakalım.
Naci Görür, Erzincan depremi sonrası yaptığı açıklamalarda, depremin meydana geliş nedenlerine dikkat çekti. Türkiye’nin doğu bölgesinde aktif olan fay hatlarının mevcut olduğunu belirten Görür, bu fay hatlarının, zaman içinde büyük sarsıntılara zemin oluşturabileceğini vurguladı. Görür, özellikle Erzincan’ın tarihi bakımından önemli olaylara sahne olduğunu ve bu bölgenin deprem riskinin yüksek olduğunu açıkladı. 1992 yılında gerçekleşen büyük Erzincan depreminin ardından bölgedeki yapılaşmanın biraz daha dikkatli yapılması gerektiğini dile getiren Görür; “İnsanlar, depremin can ve mal kaybına neden olabileceğini biliyor fakat yine de bu konuda yeterli önlemleri alamıyor.” şeklinde konuştu.
Naci Görür, depremler sonrası alınması gereken tedbirler konusunda da önemli uyarılarda bulundu. Özellikle şehirlerin deprem yönetmeliklerine uygun şekilde inşa edilmesi gerektiğine dikkat çeken Görür, “Ülkemizdeki birçok yapı, depreme dayanıklı değil. Bu durum, muhtemel bir sarsıntıda büyük kayıplara yol açabilir.” dedi. Ayrıca, yerel yönetimlerin ve devletin halkı bilinçlendirmek için eğitim programları düzenlemesi gerektiğini belirten Görür, “Eğitim, deprem konusunda en önemli unsurlardan biridir. İnsanlar, deprem anında ne yapacaklarını bilmelidir.” diyerek, afet bilincinin artırılması gerektiğine vurgu yaptı.
Son olarak, deprem sonrası yaşanan panik ve belirsizliğin, halk sağlığına da olumsuz etkileri olabileceğini ifade eden Görür, “Bu tür olaylar, insanların psikolojisini etkileyebilir. Psikolojik destek de en az fiziksel yapı kadar önemlidir. Toplum olarak beraber hareket etmeliyiz.” şeklinde konuştu.
Erzincan depremi, bir kez daha Türkiye'nin deprem gerçeğini bizlere hatırlatırken, Naci Görür’ün değerli görüşleri, deprem konusunda kamuoyunun daha fazla bilinçlenmesi ve hazırlıklı olması için kritik öneme sahip. Uzmanların önerilerine kulak vermek, sadece bireyler için değil, tüm toplum için hayati bir gereklilik oluşturuyor. Unutulmamalıdır ki, depremler, önceden tahmin edilemeyen doğal afetler olabilir; ancak alınacak önlemlerle bu durumda yaratılacak zararlar minimize edilebilir.