Kahramanmaraş, 14 Ekim 2023 tarihinde, Richter ölçeğine göre 4,1 büyüklüğünde bir depremle sarsıldı. Depremin merkez üssü, kentin merkezine yaklaşık 10 kilometre uzaklıkta yer alan Elbistan ilçesi olarak kaydedildi. Yerel saatle 14:23’te meydana gelen bu sarsıntı, bölge halkı arasında büyük bir panik yarattı. Şans eseri, depremin hemen ardından yapılan ilk değerlendirmelere göre, can kaybı veya büyük çaplı hasarın yaşanmadığı belirtildi. Ancak, bu durum vatandaşları tedirgin etti ve birçok kişi güvenlik amacıyla evlerinden dışarı çıkmak zorunda kaldı.
Kahramanmaraş Cevan Büyüğü merkezi, deprem anında evlerinde bulunan vatandaşlardan gelen çağrılarla doldu. Yerel yönetim, hemen harekete geçerek, sarsıntının ardından oluşabilecek hasarları tespit etmek amacıyla ekiplerini bölgeye gönderdi. İtfaiye ve sağlık ekipleri, özellikle hassas bölgelerde herhangi bir acil duruma müdahale etmek için hazır bekletildi. Depremin ardından sosyal medyada da birçok kullanıcı yaşadığı anları paylaştı ve dikkatli olunması konusunda uyarılarda bulundu. Uzmanlar, depremin kısa süreli fakat şiddetli olduğunu ve gelecekte benzer sarsıntıların olabileceği konusunda halka bilgi verdi.
Depremler, toplum üzerinde fiziksel olduğu kadar psikolojik etkiler de bırakır. Kahramanmaraş’ta yaşayanlar, geçmişte yaşanan büyük depremlerle birlikte, yeniden bir korku dalgası hissetti. Bu psikolojik durum, özellikle çocuklara ve yaşlılara yönelik endişeleri artırdı. Uzmanlar, bu tür durumlarda toplumun psikolojik destek hizmetlerine yönlendirilmesi gerektiğinin altını çizerek, herkesin kendi güvenliğini sağlaması önemine vurgu yaptılar. Yine de, yaşanan bu sarsıntıların halkı bilinçlendirdiği ve depreme karşı önlem almanın gerekliliğini bir kez daha hatırlattığı da bir gerçek. Sağlık ve güvenlik açısından yapılması gerekenler, olay sonrasında daha net bir şekilde ortaya kondu.
Sonuç olarak, Kahramanmaraş’ta meydana gelen bu deprem, hem fiziksel hem de psikolojik etkileriyle birlikte kentte derin izler bırakabilir. Yerel hükümetlerin ve sosyal hizmetlerin, bu tür durumlara hazırlıklı olması ve oluşabilecek zararları minimize etmek amacıyla gereken önlemleri alması esas. Halkın da, bu tür olaylarda daha bilinçli ve temkinli yaklaşması gerekiyor. Özellikle deprem kuşağı üzerinde bulunan Türkiye’de, ayakta kalabilmek için sürekli bir hazırlık içinde olunmasının gerekliliği herkes tarafından kabul görüyor.